1 Ağustos 2013 Perşembe

halka tatlı

Lawrence Durrell'ı ilk okumada sindirememek çok acı.
















Bundan böyle benim için büyümemteki tek amaç, onun kitaplarını hazmedebilecek kapasiteye gelmek. Tüm entellektüel çabalarımın temelisin Lawrence, seni kısa boylu İskenderiye kokan ihtiyar Ajan!

29 Mart 2013 Cuma

böyle olacağını biliyordum..

günler öncesinden anlamıştım. öfkemin kokusunu kan koklar gibi almıştım. ki benim fırtına öncesi sessizliğim de saniyeliktir. bilen bilir. müziksizliğin vücudum üzerindeki etkileri korkunç, dehşet verici. her şey gri. tüm adiliklerimi, şerefsizliklerimi yeterli dozda müzik alamamaya bağlıyorum. evdeki annem değil de elin evladı olsa ağzıma sıçar.

öfkemin kokusunu alabiliyorum çünkü bu haftsonu müzik yook.

28 Ocak 2013 Pazartesi

yemek üzerine içilen sigara

şu aralar hayat tam tıkırında
havalar güzel
kitaplarım fazla
bir de Orhan Veliden bir şiir okunsa..

4 Aralık 2012 Salı

canım sıkıldıkça aşık olasım gelir benim


biraz fazla sıkıldım. hep aynı muhabbetlerden, hep aynı insanlardan, aynı bakış açılarından, aynı klişelerden. amerikan rüyasını tamamlamak üzereymişim gibi hissediyorum. bazen de bunun tam tersini hissediyorum. ama amerikan rüyasından bir adım uzaktayım o adım da aşk adımı oluyor.
aşk garip bir şey. şarkıların %90’ının, filmlerin %80’inin esas konusu.(SALLADI) çoğumuza hem çok uzak hem çok yakın. aşk bile klişe aslında. kelebekler, depresyon ve çarpıntılar üzerine dünyanın en eski klişesi. klişe ama karışık bi de. tam bir piç, tam bir oç anlıycağınız. 
aşk değişimin en güzel yolu bence. o yüzden canım sıkılınca aşık olasım gelir benim. ama olmuyor, klişesi bile bana olmuyor. 
bazen o kadar canım sıkılıyor ki, aşk acısını bile canım çekiyor. hayran oluyorum öyle insanlara, sanki hayatı en ucundan yaşıyorlar. ben de istiyorum bunu. kendimi yerlere atmak istiyorum, debelenmek istiyorum, hep gözü yaşlı berduş geziyim istiyorum, 2 günde bir ayrılıp barışalım istiyorum, ne seninle ne sensiz istiyorum. 
şöyle en afillisinden gizemli, bilardo oynıyan, siyah giyinen, bi gelip bi giden hayatımı bok edicek bi aşk istiyorum.
hmm..meh.

25 Kasım 2012 Pazar

kuş adam

Sen kaybetmeye mahkumsun kuş adam.
Çünkü sen hiçbir şeyin özünü anlamadın bu hayatta.
Sen mutsuzluğa mahkumsun.
Çünkü sen hep bakıp ama göremeyenlerden oldun.
Cahilsin ve buna mahkumsun çünkü hayat senin için kapağına bakarak okuduğunu, anladığını sandığın bir kitap!
Sen çok konuşuyorsun kuş adam, susmuyorsun hiç.
Tanrıdan, hayattan, doğadan, kadınlardan, içkilerden dem vuruyorsun, ahkam kesiyorsun kendince,
müzik diyorsun, sanat diyorsun, şehirler gezdim insanlar gördüm diyorsun hiç durmadan.
Ama sen soluksuz anlatırken bizlere hayatı dudakların oynamıyor aslında, gözlerinse karanlıklar kadar ruhsuz.
Çünkü sen hiçbir şeyin özünü anlamıyorsun kuş adam
ve sen aslında her şeyi siyah beyaz görüyorsun!

19 Kasım 2012 Pazartesi

Başlarken belirtmek isterim ki;

"One bottle of Valium, which I've already procured from my mother who is, in her own domestic and socially acceptable way, also a drug addict." - Renton